Yapıcı Geri Bildirim

30 Ocak 2020
Okuma süresi 4 dk

Yapıcı geri bildirim, kısaca geçmiş davranışlardan öğrenmeyi sağlamak amacıyla bildirimde bulunmaktır. Geçmiş davranışlar olumlu da olabilir, olumsuz da. Dolayısıyla, “geçmiş davranışlardan öğrenmek” ifadesiyle kastım, olumsuz davranışın değiştirilmesinin yanı sıra olumlu davranışın da pekiştirilmesinin ve sürdürülmesinin sağlanmasıdır. Bazı kaynaklarda, geri bildirim yetkinliğinin tanımı geleceğe dönük yönlendirme yapmayı (yani ileri bildirimi) içerecek şekilde de genişletilmiştir. Açıkçası şahsi görüşüm de tanımın bu şekilde yapılmasının daha doğru olduğu yönde. Toparlayacak olursak, yapıcı geri bildirim yetkinliğini “birinin geçmiş (olumlu veya olumsuz) davranışlardan öğrenmesini sağlamak amacıyla o davranışların sonuçlarını aktarmak, geleceğe dönük tavsiye ve yönlendirmeler sağlamak” şeklinde tarif edebiliriz.

Yapıcı geri bildirim birinin geçmiş (olumlu veya olumsuz) davranışlardan öğrenmesini sağlamak amacıyla o davranışların sonuçlarını aktarmak, geleceğe dönük tavsiye ve yönlendirmeler sağlamaktır.

Geri Bildirim Neden Önemli?

Hepimiz evde veya iş yerinde karmaşık ilişki sistemlerinin bir parçası olarak yaşarız. Bu sistemler içerisinde yaşarken, çevremizi ve kendimizi sürekli değerlendiririz. Bu değerlendirmeler sonucunda çevremiz ve kendimizle ilgili bazı yargılar inşa ederiz ve kafamızda bir resim oluştururuz. Ama bu resim gerçekçi bir resim değildir, çünkü yaptığımız değerlendirmelerde egomuz önemli rol oynar. Kendimizle ilgili resmi olumlu tutmaya çalışır. Bu ruhsal sağlığımız için önemli bir mekanizmadır bu arada; ama olumsuz tarafları da vardır. Örneğin, çevremizde çok kötü sonuçlara yol açtığımız durumlarda bile, kendimizle ilgili değerlendirmemizi olumlu yönde çarpıtır.

Çevremizdekiler de bizi pek çok yönden etkiler. En temelde önümüze bazı beklentiler koyarlar. Bazı durumlarda bazı davranışları talep ederler. Bu beklentiler doğrultusunda bizi de sürekli değerlendirirler ve kafalarında bizle ilgili bir resim oluştururlar. Beklentilere uymanın da uymamanın da bizim için sonuçları vardır. Her iki durumda da açık veya örtülü geri bildirimler alırız. Bu geri bildirimler sözlü ifade veya davranış şeklinde olabilir. Takdir, tavsiye veya ceza içerebilir. Hepimiz elde ettiğimiz bu sonuçlara bakarak, kendimiz için en yüksek faydayı üretecek durumu yakalamak için davranışlarımızı değiştiririz.  

Çevremizdekilerin bizle ilgili oluşturdukları resme dış resim, kendi kafamızdakine de öz resim diyebiliriz. Dış resim ile öz resim, belli ölçüde birbiri ile örtüşür ama yukarıda az önce bahsettiğim dinamiklerden ötürü genelde örtüşmeyen kısımları da olur. O yüzden öz resmimiz kendimizle ilgili tam bir resim değildir. Öz resim ve dış resim bir araya geldiğinde gerçek resmimiz ortaya çıkar.

Tüm bu anlattıklarımı düşündüğünüzde, amacı öğrenme ve değişim olan yapıcı geri bildirimin önemi daha net değerlendirilebilir. Yapıcı geri bildirim, alan kişiye davranışları ve o davranışlarının sonuçları ile ilgili bir perspektif zenginliği kazandırır. Bu sayede kişi çevresinde yol açtığı etkiyi daha iyi değerlendirir. Çevrenin beklentilerini daha iyi anlar, bu beklentiler ve elde etmek istediği sonuçlar doğrultusunda davranışlarını şekillendirme fırsatı yakalar. Veren kişi açısından baktığınızda da, pek çok fayda sayabilirsiniz. Mesela, olumlu geri bildirim, bir kişinin çevresini beklentileri doğrultusunda motive etmesi için önemli bir araçtır. Doğru kullanıldığında, olumlu davranışın sürdürülmesini sağlamak, daha fazlası için cesaretlendirmek ve teşvik etmek için faydalı olabilir. Olumsuz geri bildirim ise çevresindekilerde kendi beklentileri ile ilgili farkındalık yaratmak ve beklentileri doğrultusunda değişimi teşvik etmek için önemli bir araçtır.

Geri Bildirim Vermek ve Almak Neden Zor?

Kendi gözlem ve deneyimlerimizin yanı sıra pek çok araştırma gösteriyor ki ister iş hayatında olsun ister özel hayatta, geri bildirim vermek ve almak kolay bir deneyim değil. Özellikle de geri bildirim konusu olumsuz ise… O yüzden, geri bildirimden kaçınma durumunu ve bunun yol açtığı sorunları yaygın bir şekilde gözlemliyoruz.

Kurumsal hayatta geri bildirim konusunu ele alan bir İnsan Odaklı Tasarım çalışması kapsamında 30’un üstünde kişi ile gerçekleştirilen derin mülakat, gözlem ve deneysel çalışmalar geri bildirim vermenin ve almanın zorluklarına yönelik ilginç bulgulara ulaşmamızı sağladı.

Geri bildirim verme eyleminin gerçekleşebilmesi için, geri bildirim verecek taraf şunları düşünüyor:

  • Geri bildirim konusu, benim için önemli ve öncelikli bir konu mu?
  • Karşı taraf dile getireceğim sonuçları önemli ve öncelikli bulur mu? Yani dikkate alıp değerlendirir mi?
  • Geri bildirim sonrasında bir olumsuzlukla karşılaşma ihtimalim çok mu? Çoksa, bunu yönetebilir miyim?

Bunlardan herhangi biri için cevap olumsuz ise, geri bildirim verme eylemi gerçekleşmiyor.

Geri bildirimi alan taraf ise, şunları düşünüyor:

  • Geri bildirim veren kişi benim iyiliğimi mi amaçlıyor?
  • Dile getirdiği beklentiyi ne kadar anladım?
  • Bunu benden beklemesi ne kadar doğru?
  • Ne kadar güvende hissediyorum?
  • Bu benim için ne kadar önemli ve öncelikli?
  • Beklentiyi ne kadar karşılayabilirim?

Bunlardan herhangi biri için cevap olumsuz ise, geri bildirimi alıp değerlendirme süreci gerçekleşmiyor.

Geri Bildirim Nasıl Verilir?

Yapıcı geri bildirim vermenin tek bir ideal yolu yok. Konuya göre, karşınızdaki kişiye göre izlenecek yolun değiştirilmesi gerekli. Ama her durumda geçerli olabilecek birkaç temel unsurdan bahsedebiliriz. Devamı podcast’te… Ya da “Etkili Geri Bildirim Vermenin Püf Noktaları” adlı yazıyı okuyabilirsiniz.

0 Yorum

Bir İçerik Gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir